30 Ekim 2017 Pazartesi

Arda'nın Kadınları - Nurten

   Nurten 40 yaşlarında iki çocuk annesi esmer bir kadındı.  Kendiyle barışık, kavgasız, gürültüsüz bir aile hayatı olan biriydi. Orta boylu, ne zayıf ne de balık etli diyebileceğimiz, bakan göze göre sıradan veyahut çok çekici gelebilecek bir fiziğe sahipti. Ve o gün gerçekten de çok çekiciydi: Her zamanki gibi sabah dışarı çıkmadan önce makyajını eksiksiz yapmış, siyah rimellerini ve farını sürmüştü. Dudaklarındaki bordo ruj ona yaşına uyan bir davetkarlık katıyordu. Ancak onu o gün dayanılmaz derecede çekici kılan bu değildi.

   Nurten uyandığında gözlerinin bağlı olduğunu fark etti. Gözleri genişçe siyah ipekten bir kurdelayla bağlanmıştı. Kolları arkasında, uzaktan bakınca tek parçalık uzun bir eldivene benzeyen, deriden bir kılıfla sıkıca bağlanmıştı. Bu deri kılıf onun ellerini, bileklerini ve hatta dirseklerine kadar kollarını sarmaktaydı ve bir çift bağcık ile sıkıca düğümlenmişti. kılıfın ön kısmından çıkan iki deri kayış omuzlarından dolaşıp sırtındaki bir kancada buluşuyor ve bu kancadan çıkan bir üçüncü kayış da tekrar aşağı inerek kılıfa bağlanıyordu. Bu sayede bu deri eldiven onun kollarını sımsıkı bağlı tutuyor ve yerinde sabit duruyordu. Nurten'in üzerinde göğüslerini ancak örten siyah satenden bir büstiyer ve altında da siyah dantelden transparan bir külot vardı ve belinin iki yanında kopçalanmıştı. Bacaklarını saran incecik siyah çoraplar belindeki siyah jartiyere özenle tutturulmuştu ve bacakları diz kapaklarından ve ayak bileklerinden bağlanmış bir çift deri kayış ile bitişik duracak biçimde sabitlenmişti. Ayaklarında yüksek topuklu siyah rugan ayakkabılar vardı ve saçları kadife bir saç tokasıyla at kuyruğu biçiminde bağlanmıştı. İşte bu nedenle o gün Nurten her zamankinden daha çekiciydi.

   Nurten bağlanmış olduğunu anlayınca kaçmak için çırpındı. Kımıldayamadığını görünce de bağırmak istedi. Ağzında silikondan yapılmış beyaz bir top vardı ve topun kenarlarından çıkan kayışlar ensesinde sıkıca bağlanmıştı. Boğuk boğuk inlemeye başladı. Ağzındaki top çenesini hareket ettiremeyeceği kadar büyüktü. Odadan gelen iniltileri duyan Arda içeri girdi. Vişne rengi saten nevresimin üzerinde çırpınıp duran Nurten'i gördü. Esir aldığı kadını omuzlarından tuttu ve gerdanından öptü. Nurten deli gibi çırpınmaya başladı. Kollarını saran deri kılıftan kurtulmak için var gücüyle asıldı ancak bu imkansızdı, bacaklarını da güçlükle oynatabiliyordu. Ağzındaki top onun sesini kısıyordu. "Demek hanımefendi uyandı" dedi Arda, Nurten'in yanına otururken, "Ben de artık sabırsızlanmaya başlamıştım doğrusu". Nurten sinirinden ağlayacak gibi oldu. Arda Nurten'in kulağına eğilip "Şşş. Uslu bir kız ol lütfen. Canını yakmak istemem doğrusu" dedi ve yavaşça Nurten'in bacaklarını okşamaya başladı. Nurten o kadar çok çırpınıyordu ki göğüsleri büstiyerinden fırlayacak gibiydiler. Arda Nurten'in belini sardığı sağ elini yavaşça kadının külodundan içeri daldırdı ve parmaklarıyla Nurten'in vajinasını okşamaya başladı. Nurten sinirinden ağlamaya başlamıştı. Karşı koyamıyor, kaçamıyor ve bağıramıyordu. Arda arzu ile dolmuştu. Siyahlar içindeki esirini iki eliyle belinden kavrayıp kucağına oturttu, "Artık uslu dur, yoksa seni ben terbiye ederim" dedi Nurten bacaklarını daha çok sallamaya başladı. Bunun üzerine Arda "pekâla" dedi ve tek eliyle Nurten'in külodunun kopçalarını açıverdi. Çıplaklığını hisseden Nurten biraz duraladı. Bütün kadınlığıyla kendisinden çok daha genç ve arzu dolu bir erkeğin kucağında çaresizce oturuyordu. Arda birden Nurten'i kucağına yüzü koyun yatırdı ve eliyle kadının çıplak kalçalarına sert şaplaklar atmaya başladı "Al bakalım yaramaz kız". Nurten boğuk iniltiler çıkartarak çırpınmaya devam etti. Arda'nın tokatları sert bir biçimde kalçalarına iniyordu. Birden Arda onu kollarından tuttu ve ayağa kaldırdı.

   Yüksek topukluların üzerinde o pozisyonda dengede durmak zordu. Arda yukarıdan sarkan  bir zincirin ucunu Nurten'in kollarını saran deri kılıfın en aşağısındaki kancaya bir asma kilitle kitledi. Sonra usulca ayak bileklerindeki ve dizlerindeki kayışları çıkarttı. Bacakları serbest kalınca Nurten kaçmak için hamle yaptı ancak kollarının bağlı olduğu zincir izin vermedi. Arda iki ucunda deri kelepçeler bulunan açılır kapanır siyah renk bir çubuk çıkarttı dolaptan ve bunu Nurten'in ayak bileklerine bağladı. Nurten bacaklarını kapayamaz olmuştu. Arda çubuğu sonuna kadar açınca Nurten'in de bacakları ardına kadar açılmaya zorlandı. Çubuk çok sağlamdı ve Nurten'in kasıkları artık tamamen sahibinin isteklerine açılmıştı. Arda odanın kenarına geçti ve Nurten'in bağlı olduğu zincirin çıkrığını çevirmeye başladı yavaşça. Zincir, makara döndükçe yükseliyor, zincirle birlikte Nurten'in bağlanmış kolları da yukarı kalkıyordu. Bir noktada Nurten dengesini kaybetti ve iki büklüm oldu. Artık tamamdı. Arkadan sıkıca bağlanmış kolları tavana doğru zincirlenmiş hâlde Filistin askısı pozisyonu almıştı, bacakarı ardına kadar açılmış, kalçaları da iyice dışarı çıkmıştı. vajinası cinsel temaslara karşı tamamen korumasızdı. Nurten kaçamazdı, bağıramazdı, artık Arda onunla istediği gibi sevişebilirdi.

   Arda ona arkadan yaklaştı, büstiyerinden taşmakta olan göğüslerini sıkıca kavradı. Sonra ellerini yavaşça Nurten'in beline doğru kaydırdı, kalçalarını okşadı usulca. Birden ani bir şekilde Nurten'in içine girdi. Yavaşça çıktı ve bu kez daha sert bir şekilde bir daha girdi. Nurten Arda'nın tamamını içinde hissetti. Arda zevkten inledi ve yavaşça girip çıkmaya devam etti. Nurten hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı. Silikon top ağzını sürekli açık tuttuğundan salyaları akmaya başlamış ve gözlerinden inen yaşlara karışmıştı. Kımıldayamıyordu ve tecavüzcüsü girip çıktıkça sarsılıyor, göğüsleri siyah satenin dışına taşıyorlardı. Arda hızlandı, iyice zevke gelip Nurten'in kalçalarını tokatlamaya başladı. Çaresizce önünde davetkar bir biçimde eğilmiş olan kadın onu coşturmuştu. Nurten'in saçını kavradı ve sertçe çekti. Nurten acı ve öfke içinde kollarını ve ayaklarını bağlayan kayışlara asıldı. Arda büyük bir tatminle boşaldı.

   "Nefissin bebeğim" dedi Arda oyuncakların bulunduğu dolaba giderken. Dolaptan bir at kırbacı alıp tekrar kadının arkasına geçti. Nurten çırpınmayı kesmiş soluklanıyordu. Bulunduğu pozisyon çok rahatsız ediciydi. Kolları ve bacakları uyuşmuştu. Korkuyla arkasındaki adamın ona ne yapacağını merak ediyordu. Arda kırbacın ucuyla Nurten'in kalçalarını okşamaya başladı. Nurten çıplak kalçalarında sert deriyi hisseder hissetmez tekrar deli gibi çırpınmaya başladı. Ancak nafileydi. Arda seri bir şekilde kölesinin kalçalarını dövmeye başladı elindeki kırbaçla. Arda tekrar sertleşmişti, ama acele etmedi. Nurten'i Filistin askısı pozisyonunda tutan zinciri aşağıya indirdi. Kadın bir anda ne olduğunu anlayamadan rahatlayıverdi. Kolları hâlâ bağlıydı ama yine de daha az yorucuydu bu hâliyle. Arda kadının karşısına geçip Nurten'in gözlerini bağlayan ipek kurdelayı çıkardı. Nurten nefretle bakıyordu. Arda kölesinin yanağından bir makas aldı ve "Eğer ıstırabın dayanılamaz bir seviyeye gelirse, ağzındaki topu sıkıca ısır bebeğim" dedi. Nurten ürkek bir ceylan gibi baktı. Arda elindeki kırbaçla kadının göğüslerini dövmeye başladı birden. Var gücüyle vuruyordu ve özellikle Nurten'in meme uçlarını dövüyordu. Kadın acıdan ne yapacağını şaşırmıştı. Kollarını bağlayan deri kılıfa biraz daha asıldı. Boğuk boğuk inledi. Artık canı çok yanmıştı ki çaresiz Arda'nın dediğini yaptı: topu sıkı sıkı ısırdı. Göğüslerini Arda'nın kırbaçından kaçırmak için gövdesini sağa sola çeviriyordu ancak yine de kırbaçlanmaktan kaçamıyordu. Arda birden kırbacı yere fırlattı, kolunu kadının boynuna dolayıp, Nurten'in saçını çekti. Nurten bir daha acıyla ağzındaki silikon topu ısırdı. Arda Nurten'in içine girdi. Nurten bacaklarını toplamaya çalıştı ancak ayak bileklerine bağlanmış olan olan çubuk esnemiyordu. Arda bacakları ardına kadar açılmış olan kadının çıplak vajinasına rahatça temas edebiliyordu ve seri bir şekilde içinde gidip geliyordu. Birden sol eliyle Nurten'i pandiklemeye başladı. Nurten boğuk iniltilerle itiraz ediyordu ama Arda kontrolü kaybetmişti; Nurten'in saçlarını var gücüyle çekti ve sertçe girip çıkmaya devam etti. Nurten bütün bu acının içinde bir kez daha içinde genç adamın boşaldığını hissetti.

   Arda Nurten'in hareketini kısıtlayan tavana bağlı zinciri çözdü ve kadını yatağa itti. Nurten, bacakları sabit bir şekilde ardına kadar açık olduğundan dengesini hemen kaybetti ve saten nevresimin üzerinde buldu kendini. Arda kadının üzerine attı kendini, Nurten'in ayak bileklerine bağlı deri kayışları çözdü ve çubuğu çıkarttı. Nurten serbest kalan bacaklarını toplamak istediyse de Arda kadının baldırlarını kavrayarak buna engel oldu. Nurten çırpınmaya başladı. Bunun üzerine genç adam sol eliyle kadınının sağ bacağını yatağa sabitledi ve diğer bacağını da sağ eliyle alttan kavrayarak omzuna aldı. Nurten küfürler ediyordu ancak ağzındaki silikon top yüzünden yalnızca anlamsız iniltiler çıkıyordu. Arda dudaklarını Nurten'in vajinasına yasladı ve ıslak bir öpücük kondurdu. Bu ilk öpücüğü başka öpücükler ve seri dil darbeleri izledi. Nurten kontrolsüzce inlemeye başladı; iyice ıslanmıştı. Arda kadının iyice gevşediğini görünce yatağın kenarında duran kırmızı renkli vibratörü aldı, Nurten'in içine soktu ve çalıştırdı. Nurten itiraz etmeye çalıştı ancak nafileydi. Arda "Sakin ol aşkım" diye fısıldadı kulağına ve vibratörün hızını arttırdı. Nurten titremeye başladı. Arda Nurten'in sırılsıklam olduğunu görünce "Aferin, işte böyle, çok iyi gidiyorsun küçüğüm" dedi ve vibratörü son hıza aldı. Nurten vibratörün etkisiyle sarsılarak boşalmaya başladı. Ama Arda bunun üzerine vibratörü daha da derine soktu. Kadın iyice kontrolü kaybetmiş bir şekilde istemsizce çırpınmaya başladı. O sırada, tam Arda boşalmakta olan esirini kollarından, saçından veya bacaklarından tutarak zapt etmeye çalışırken birden Nurten'in sağ memesi saten büstiyerden fırladı."Yaramaz kız!" dedi Arda, vibratörü kadının içinden çıkartırken, "Neden uslu durmuyorsun Nurten?". Nurten'in çıplak memesini okşamaya başladı, "Şşş... Bu yaptığın çok ayıp bebeğim" dedi, büstiyeri biraz daha sıyırdı ve diğer memesini de açtı, "boynunun altında iki adet ateş topu taşıdığının farkında değil misin?". Arda Nurten'in çıplak memelerini avuçladı. Genç adam arzuyla dolmuştu ve kontrolü kaybetmek üzere olduğunu fark etmişti. Önce yerden ipek kurdelayı alıp Nurten'in gözlerini bağladı tekrar. Yatağın kenarındaki komodinden iki ucunda birer mandal bulunan parlak bir zincir aldı. Tekrar Nurten'in olgun birer meyveye benzeyen memelerini sıkı sıkı tuttu elleriyle, baş parmaklarıyla kadının meme uçlarını ovalamaya başladı. Daha yeni yaşadığı orgazmla kendinden geçmiş olan kadının meme uçları uyarıldı bir anda. Arda zinciri aldı ve mandalları kadının dikilen meme uçlarına geçirdi. Nurten baygın baygın inlerken bir anda meme uçlarını kıstıran soğuk metali hissedince acıyla boğuk bir çığlık kopardı. Canı çok yanmıştı. Arda "Memelerine sahip çıkmazsan, onları dizginlemem gerekir küçük kız" dedi. Nurten deli gibi çırpınmaya başladı, deri kılıfın sımsıkı sardığı kollarını sallamaya çalıştı, ama nafileydi. Daha birkaç dakika önce sarsılarak orgazma eren kadıncağızın eli kolu bağlı, ağzı tıkalıydı ve meme uçları mandallanmıştı. Arda Nurten'in sol kulak memesini öptü, emdi ve kulağının içini yaladı. Kölesinin memelerini kıstıran zinciri hafifçe çekti. Nurten memelerindeki mandalların arasının daha da kapandığını hissedince yerinden sıçradı. Arda zevkten kendinden geçmiş olduğu için kadını elinden kaçırdı. Nurten yataktan fırladığı gibi kaçmaya çalıştı ancak gözleri bağlı olduğundan önünü göremiyordu, kolları hareketini kısıtlıyordu ve ayakkabılarının topukları koşamayacağı kadar yüksekti. Açık kapıya yöneldi, tıkalı ağzıyla bağırmaya çalıştı, boğuk iniltiler çıkarttı. Arda savunmasız kölesine yaşattığı ıstırapla aşırı tatmin olmuştu, öyle ki ayağa zor kalktı. Nurten'i jartiyerinin kordonundan tuttu. Nurten kaçışmaya başlayınca jartiyerinin kopçası çözüldü ve Arda'nın elinden kurtuldu. Kadın koridora çıktı, gözleri, kolları bağlı, ayağında yüksek topuklular koşturmaya başladı. Arda bunun üzerine Nurten'in memelerinden sarkan zincire asıldı. Metal mandallar kadının meme uçlarını daha da kıstırınca, Nurten müthiş bir acıyla irkildi tekrar. Çok canı yanmıştı ve acı artık dayanılamaz olmuştu. Bu nedenle hareketsiz kaldı efendisinin karşısında. Şimdi çaresiz, hüngür hüngür ağlıyordu, gözlerinin önündeki siyah ipek kurdelanın altından akan gözyaşları süzülüp, ağzındaki silikon topun kenarlarında salyalarına karışıyordu. Ağlamaktan rimelleri yanaklarına akmıştı. Bu durum Arda'yı daha da tahrik etti, "Sen çok yaramaz bir kızsın Nurten, seni terbiye etmem şart" diye fısıldadı, esirini, memelerine kenetlenmiş zinciri çekiştirerek odaya soktu tekrar. Kapıyı kapatıp, kilitledi, oyuncaklarının bulunduğu dolaba gidip büyükçe bir ekmek tahtasına benzeyen deri kaplı bir şaplak aldı. Nurten'in kalçalarına var gücüyle vurdu şaplağı. ŞAK! Nurten acıdan deliye döndü tekrar ama Arda onu zincirinden çekiştirerek kolayca dizginledi, "Dik dur küçük kız!" Nurten rugan topukluların üzerinde hazır ola geçti bir anda. Arda bir daha var gücüyle kadının kalçalarını şaplakladı. Nurten artık dayanamıyordu; bir saatten uzun bir süredir, kırbaçlanıyor, şaplaklanıyor, tecavüze uğruyor ve işkence görüyordu ve onu esir almış olan delikanlı yorulmak şöyle dursun daha da coşuyordu. Arda Nurten'in saçını çekerek kölesini yatağa yatırdı tekrar. Önce dizlerinin üstünde yüzüstü çevirdi kadını, bacaklarını açtı, arasına kendi gövdesini soktu. Nurten bir kez daha Arda'yı içinde hissetti. Arda kendinden geçecek gibi oldu. Nurten hüngür hüngür ağlıyordu. Arda boşalacağını anlayınca kadının içinden çıktı. biraz soluklandı. Şaplakla biraz daha dövdü önünde diz çökmüş olan kölesinin kalçalarını. Sonra kadını sırtüstü çevirdi, bacaklarını ardına kadar açtı. Tekrar Nurten'in vajinasını dillemeye başladı. İyice ıslanana kadar birkaç dakika boyunca kadının vajinasını emdi, öptü, yaladı. Sonra Nurten'in baldırlarını sıkıca tuttu, bacaklarını omuzlarına aldı ve tekrar içine girdi. Nurten sessizce Arda'nın boşalmasını bekliyordu. O anda Arda birden bir eliyle Nurten'in saçını, diğer eliyle de memelerine kenetlenmiş olan zinciri çekti kuvvetlice. Nurten artık  acıdan bayılmak üzereydi ki Arda sarsılarak boşaldı kadının içine.

   Nurten sessizce ağlıyordu, meme uçları uyuşmuştu. Arda hâlâ kadının üzerindeydi ve zevkten yarı baygın bir haldeydi. Nurten'in kulağına eğildi "Eğer sessiz olacağına söz verirsen seni çözeceğim" diye fısıldadı, "Uslu duracağına söz veriyor musun Nurtencik?". Nurten başını sallayarak onayladı. Arda Nurten'in ensesindeki kayışları çözdü, kadının ağzındaki beyaz silikon topu çıkarttı. Sonra ipek kurdelayı çözdü, bir fular gibi kadının boynuna bağladı. Kadını kucağına oturttu, jartiyerin koşturmaca sırasında çözülen kordonunu kadının çorabına kopçaladı tekrar. Arda komodinin üzerinden bir tarak aldı, Nurten'in saçlarını açtı, kadife tokayı çıkarıp kenara koydu ve usulca kucağındaki kadının saçlarını taramaya başladı. Nurten uyandığından beri işkence ve tecavüz altında çırpınıyordu ve saçları iyice dağılmıştı. Arda Nurten'in saçlarını özenle tarıyor, arada kadının memelerine mandallanmış olan zinciri çekiştiriyordu. Nurten canı yandıkça inliyordu, Arda ise yavaş yavaş tahrik oluyordu tekrar. Bir süre sonra arda yine sertleşti ve kucağında oturan Nurten de bunu fark etti, "Bak yine geldi" dedi Arda, "haydi bir daha!". Nurten yalvaran gözlerle baktı, "Lütfen..." diyebildi. Arda işaret parmağını Nurten'in dudaklarına götürüp "Şşş... İtaat etmelisin" diye fısıldadı, "Ayrıca bana efendim diyeceksin!". Nurten sessizce ağlamaya başladı. Arda "Şimdi uslu bir kız ol ve sahibine hizmet et kedicik" dedi, "beni bir kedi yavrusu gibi yalamanı istiyorum bebeğim". Nurten kulaklarına inanamadı! 40 yaşını geçkin bir kadındı ve kendisinin neredeyse yarısı yaşında bir erkeğin kucağında gayet kışkırtıcı kıyafetler içinde sımsıkı bağlı bir biçimde oturmaktaydı. Arda Nurten'in boynuna bağladığı kurdelanın ucundan tuttu, "Haydi kedicik" dedi. Kadın çaresizce delikanlının dediğini yaptı; dudaklarını Arda'nın göbeğine değdirdi, yavaşça yalamaya başladı. Arda Nurten'in başını okşamaya başladı, Nurten de yavaşça Arda'nın meme uçlarını emerek devam etti. Arda iyice canlanmıştı, "Nurten... Oyhhh... Bu yaptıklarını umarım çocukların görmez bebeğim..." dedi kesik kesik "Gerçekten bir anneye hiç yakışmıyor, nefis...". Nurten'in yüzü utançtan kıpkırmızı olmuştu, çocuklarını düşündü. Anneleri siyah satenler içerisinde, deri kayışlarla bağlanmış, meme uçlarına metal mandallar geçirilmiş halde genç bir adamın zevklerini tatmin etmek için çok ayıp şeyler yapıyordu. Dudaklarını Arda'nın kasıklarına doğru indirdi ve birkaç saniye sonra da genç adam Nurten'in ağzının sıcaklığını hissetti. Nemli bir sıcaklık. Nurten diliyle gidip geliyordu. Arda gevşedi, ama daha da zevk istiyordu: Nurten'in meme uçlarındaki mandalları çıkarttı. Memeciklerine tekrardan kan hücum eden kadın acıyla sıçradı tekrar ancak sahibi onu başından sıkıca tuttu ve kaldığı yerden hizmet etmesini sağladı. Nurten dudaklarını iyice Arda'nın kasıklarına dayadı, efendisini boğazında hissetti. Arda kölesinin başını, saçlarını, yanaklarını okşadı, kendini tutabildiği kadar tuttu. Nurten'in ağzı tükrük dolmuştu ama yine de var gücüyle Arda'yı emiyordu. Boğazına kadar girmişti Arda ve bu Nurten'de kusma hissi yaratmıştı. Nurten ıstırabına son vermek için daha da hızlı emdi, durmadan emdi. Arda büyük bir coşkuyla patladı kölesinin ağzının içine.

Janset - Savaş

  Arda bitkindi. Genç kadın onu heyecanlandırmış ve boşaltmıştı. Neredeyse tükenmiş hissediyordu. Zorlukla yataktan kalktı. Janset ise kesik...