8 Nisan 2025 Salı

Janset - Savaş

 

Arda bitkindi. Genç kadın onu heyecanlandırmış ve boşaltmıştı. Neredeyse tükenmiş hissediyordu. Zorlukla yataktan kalktı. Janset ise kesik kesik nefes alıyordu. Artık çırpınmıyordu, ama hâlâ canlıydı. Kolları arkasında deri eldivenin içinde hapsolmuş hâldeydiler hâlâ. Ağzı da tıkalıydı. Ama teslim olmamıştı. Arda iki kez saldırmış, ikisinde de Janset’ten istediğini almıştı. Genç kadın kendini koruyamamıştı. Zaten nasıl koruyacaktı; tamamen esaret altındaydı. Kolları da uyuşmaya başlamıştı. Sessizce inliyordu. Arda oyuncak dolabına gitti, bir çift deri kelepçe, kısa bir zincir ve asma kilitler aldı. Janset hareketsiz bir biçimde bekliyordu. Monoglove çok rahatsız ediciydi, ancak çırpınmanın da bir faydası yoktu, kaderine razı olmuştu. Arda yüzüstü uzanmış kölesinin üstüne çıktı, kadını bacaklarının arasına aldı, kaçamayacağı şekilde basenlerinin üzerine oturdu. Temkinliydi, monoglove’u çıkartınca kölesini zaptedebilecek miydi? Nazikçe monogove’un kayışlarını çözdü, çok yavaşça fermuarı açtı ve deri eldiveni genç kadının kollarından sıyırdı. Janset’in kolları serbest kalmışlardı ama direnecek kuvvetleri yoktu. Arda kuvvetini kullandı ve kölesinin bileklerine deri kelepçeleri geçirdi, kayışlarını iyice sıktı ve yanında getirdiği asma kilitler ve zinciri kullanarak kelepçeleri kadınının arkasında birbirine bağladı. Sonra Janset’in saçlarını okşadı, boynundan öptü, sol kulak memesini nazikçe emdi. “Şimdi uslu uslu burada bekle beni” dedi ve odadan çıktı.

 

Kapının ardından su sesleri gelmeye başladı. Janset hâlâ diriydi. Uslu durmaya da niyeti yoktu. Arda’dan intikam almak için yanıp tutuşuyordu. Onu doğduğuna pişman edecekti. Ancak nasıl? Hâlâ bağlıydı. Janset yatağın üzerinde döndü, bir gayretle doğruldu. Çizmelerinin fermuarlarına baktı, sarkan asma kilitleri gördü. Çizmelerini çıkartamazdı. Ayağa kalktı biraz yürümeye çalıştı, ancak topukları çok yüksekti; balerin gibi parmak uçlarında hareket ediyordu, zordu. Ağzındaki silikon toptan kurtulmaya çalıştı, ancak kelepçeleri izin vermiyordu, ağız topunun kayışlarına güçlükle uzanıyordu. Arda zincirin boyunu tam ayarlamıştı. Yakaşık 40-45 cm civarındaydı zincir; genç kadına bir serbestlik hissiyatı veriyordu ancak tıkacını çıkartmasına müsaade etmiyordu.  Hatta çıplak memelerini elleriyle örtmeye bile yetişmiyordu zincirin boyu. Ne biçim bir adamdı bu! Nasıl zevk alıyordu onu böyle esir almaktan? Yatağa döndü kıvrana kıvrana ağzındaki topun kopçasına erişti ve kurcalamaya başladı. Ancak bir türlü kopçanın dilini çıkartamıyordu. Yatakta kıvranırken birden yatağın sağındaki boy aynasından kendini gördü. Başını hafifçe çevirince kayışı neden çözemediğini anladı: Arda küçücük bir asma kilit takmıştı. Aynı şekilde tasmasında da kilit vardı. Janset öfkeyle yatağa sırtüstü yattı. Yürüyebiliyordı ama kaçamıyordu, ellerini hareket ettirebiliyordu ama kendini çözemiyordu, sesi çıkıyordu ama konuşamıyordu. Arda onu istediği gibi kırbaçlıyor, onunla oynuyor ve sevişiyordu. Hınçla dolmuştu.

 

O sırada Janset’in aklına çok cesur bir fikir geldi. Arda’nın ruhunu emecekti. İçeriden gelen su sesleri kesilmişti. Janset önce doğruldu, sırtını yatağın parmaklıklarına verdi. Ardından Arda’nın saçına bağladığı ipek kurdeleyi birkaç başarısız denemeden sonra yakaladı, sertçe çekti: Saçları açıldı! Serbest kalan saçlarını iyice savurdu, dağıttı. Sonra bacaklarını karnına doğru çekti, elleriyle çizmelerinin sivri topuklarını kavramaya çalıştı ama yetişemeyince vazgeçti. Bunun yerine gövdesini hafifçe kapıya çevirdi, karnına doğru topladığı bacaklarını ardına kadar açtı. Kasıkları çırılçıplaktı. Gözlerini kapıya dikti. Arda’nın karşısına bütün kadınlığıyla çıkacaktı.

 

Arda içeri girer girmez Janset’in meydan okuyan gözleriyle karşı karşıya kaldı, sonra da ardına kadar açık bacaklarıyla. Pusuya düşmüş gibiydi, hazırlıksız yakalanmıştı, gözleri Janset’in kasıklarına kilitlenmişti. Janset sahibinin afalladığını fark edince planının işlediğini düşündü. Özgüveni tamdı. Tıkalı ağzıyla Arda’ya boğuk boğuk bağırdı. Arda ise bu anlamsız gürültüyü “Doyur beni!” diye işitti. Janset, bedeninin kontrolünü kaybetmiş adamın kendisine doğru hızla ilerlediğini görünce saçlarını bir kez daha savurdu, iştahla ağzındaki silikon topa dişlerini geçirdi, sanki Arda’nın etine geçirir gibi ve gözlerini nefretle efendisinin gözlerine dikti. Genç kadın sahibinin saçlarına bağladığı siyah ipek kurdeleyi hâlâ sağ elinde tutuyordu ve yumruğunu sıkmıştı. Arda yatağa vardığında aslında artık savaşı kaybetmişti. Acele etmemesi, oyuncak dolabına gidip kölesini önce zaptedecek, sonra da terbiye edecek oyuncakları alması gerekiyordu. Ama Arda sakin kalamamıştı. “Seni terbiyesiz kız!” dedi sertçe Janset’e, “hemen efendine başını eğ!” Janset itaat etmedi, gözlerini ayırmadı gözlerinden. Arda önce yatağın kenarına bıraktığı kırbacı sağ eliyle alıp Janset’in çıplak memelerine savurdu. Janset’in canı yandı ancak yine de göz temasını bozmadı. Arda sol eliyle de kırbacı iyice gerip bu kez daha sert ve daha isabetli bir biçimde kölesinin göğsüne savurdu.  Sert deri bu kez genç kadının sol meme ucuna denk gelmişti. Kırbaç öyle fena dağlamıştı ki, acıdan Janset’in gözlerinden yaş geldi, ancak yine de ağzındaki topu var gücüyle ısırarak ıstırabını dindirdi ve sahibine gözleriyle meydan okumaya devam etti. Arda “İtaat et!” diyerek bir kez daha kırbacı savurdu ancak artık heyecandan eli ayağı boşalmıştı. Önce ağzını kölesinin kasıklarına dayadı, öpmeye, dillemeye başladı. Genç kadın çabucak bacaklarını kapadı, erkeğinin başını uyluklarının arasına sıkıştırdı. Arda bu hareketine çok kızdı, elleriyle genç kadının bacaklarını araladı tekrar. İştahla kölesinin kasıklarından göbeğine, memelerine ve en nihayetinde boynuna saldırdı. Elleriyle kadının bacak arasını yokladı, sırılsıklamdı. Janset tıkalı ağzıyla boğuk bir inilti koparınca Arda zevkten bayılacak gibi oldu ve kölesinin içine girdi. Janset’in tuzağına düşmüştü. Genç kadın bacaklarını Arda’nın gövdesi etrafında kavuşturdu. Çizmelerinin topuklarıyla adamın sırtını çizdi. Kıskaç kapanmıştı. Arda bu yırtıcılığa Janset’in boynunu ısırarak karşılık verdi. Köle ve efendisi aynı anda hem savaşıyor hem de sevişiyorlardı. Janset vites yükseltmek istedi; daha yüksek sesle inlemeye başladı. Arda kölesini yatağa yatırdı, meme uçlarını ovalayarak gidip gelmeye başladı. Zincir genç kadının memelerini savunmasına engel oluyordu ancak elleri Arda’nın gövdesine yetişiyordu. Büyük bir iştahla Janset tırnaklarını efendisinin kaburgalarına batırdı. Bacakları hâlâ Arda’nın arkasında kenetliydi. Ağzındaki silikon top sahibini ısırmasına engel olmasa Janset Arda’nın etini kopartabilirdi. Kadın bütün şehvetiyle topu ısırdı ve inlemeyi bırakıp boğuk çığlıklar atmaya başladı. Arda büyük bir çaresizlikle hızlandı, genç kadının boynunu, omzunu ısırdı, kulaklarını yaladı ve var gücüyle gidip gelmeye devam etti. Ve Janset bitirici hareketini yaptı: kasıklarını tam Arda çıkarken çekip, geri girerken yaslamaya başladı. Ritmi tutturmuştu ve artık tek yapması gereken Arda’nın direncinin kırılmasını beklemekti. Çok da beklemedi; Arda çaresizce sarsılarak boşaldı. Janset amacına ulaşmıştı.

 

Arda ruhu emilmiş gibi hissediyordu, güçsüz bir biçimde yatağa sırt üstü yığıldı. Janset ise dinç hissediyordu, ama nefesi kesilmişti. Yatağın üzerinde doğruldu. Elleri hâlâ kelepçeliydi, ama kendini kurtarmanın bir yolunu bulacaktı. Tabii önce Arda’dan intikamını almalıydı… Etrafına bakındı, ama onu asma kilitlerden kurtaracak bir şey göremedi. Birden aklına başka bir fikir geldi. Ağız topunun kayışlarını çözmesine gerek yoktu: bileklerini zorlayarak işaret parmaklarını kayışların arasına soktu, ağzını ardına kadar açtı ve silikon topu dışarı itti. Ağzı da serbestti artık. Arda hâlâ sırt üstü yatıyordu, çıplaktı. Janset adamın göbeğine ağzını dayadı, yavaşça yalamaya başladı. Arda Janset’in saçlarının üzerine döküldüğünü hissetti, sonra da nemli bir sıcaklıkla uyarıldı, “Ne yapıyorsun?” dedi kısılmış sesiyle. Janset doğruldu, bacaklarını açıp adamın kucağına oturdu ellerini işaret parmakları Arda’nın meme uçlarına denk gelecek şekilde efendisinin göğsüne koydu. Yavaşça Arda’nın yüzüne yaklaşıp “Beni neden kaçırdın? Sana güvenmiştim” dedi ve adamın boynunu nazikçe öpmeye, emmeye başladı. Arda’nın sevişmekten mosmor olmuş dudaklarına yapıştı “Ben bunu hak etmedim” dedi. Arda genç kadını durdurmaya çalıştı. Testisleri ağrıyordu. Janset ise intikam hırsıyla yanıyordu, hemen ağzını Arda’nın meme uçlarına dayadı. Bir yandan da Arda’nın ellerini alıp, kalçalarına yerleştirdi,  “Okşa beni” dedi. Adam yorgun bir biçimde “Dur” diyebildi ancak. Janset’inse durmaya hiç niyeti yoktu, sağ memesini Arda’nın ağzına dayadı, “Em” dedi, “bu sana iyi gelecek” Arda ağzındaki tomurcuğu istemsizce emmeye başladı. Janset sonra bir anda memesini çekti, doğruldu, ellerini Arda’nın -kalçalarını okşamakta olan- ellerinin üzerine koydu, “Biliyor musun bana jartiyer çok yakışır” dedi. Janset Arda’nın erojen bölgelerine nazikçe saldırıyordu, yavaşça dilini değdiriyor, emiyor, öpüyordu. Kararlı bir biçimde genç adamı canlandırıyordu. Nemli ve sıcacık ağzı Arda’nın kulak memelerinden, dudaklarından ve boynundan başlayıp yavaşça daha aşağılara ve en nihayetinde kasıklarına indi. Arda Janset’in ağzını tüm hücrelerinde hissetti. Bitkindi. “Yapma” diyebildi ancak. Janset’le göz göze geldiler. Masum değildi genç kadın, tıpkı adamı kapıda karşıladığı gibi meydan okuyordu. Arda yeniden, hiç mecali kalmadığı hâlde, emilmekten erekte olmuştu, kendinden geçecek gibi oldu. Gözlerini Janset’in gözlerinden ayıramıyordu. Janset o kadar iştahlı emiyordu ki ruju Arda’nın tenine bulaşmıştı artık. Arda çok güçsüzdü ve direnemiyordu. Kendini zevke bıraktı, ellerini Janset’in başına koydu, hafifçe kasıklarına doğru bastırarak saçlarını okşamaya başladı. Bu Janset’i daha da iştahlandırdı, dilini bir kırbaç gibi savurmaya başladı, Arda’yı boğazına kadar aldı. Adam bütün gücünü tüketircesine boşaldı tekrar. Janset Arda’nın tadına varmış, her bir damlasını yutmuştu.

 

Ancak genç kadın çok yorgundu. İçkili ve uykusuz olması bir yana, saatlerdir kırbaçlanıyor ve dolu dizgin sevişiyordu. Hiç ara vermemişlerdi. Elleri hâlâ bağlıydı ama artık özgürdü. Ya da en azından o öyle sanıyordu. Başını Arda’nın göğsüne koydu ve uykuya daldı…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Janset - Savaş

  Arda bitkindi. Genç kadın onu heyecanlandırmış ve boşaltmıştı. Neredeyse tükenmiş hissediyordu. Zorlukla yataktan kalktı. Janset ise kesik...