Tutku dolu BDSM öyküleri; özgür kadınların esarete boyun eğişlerinin hikayeleri...
14 Mayıs 2018 Pazartesi
Arda'nın Kadınları - Banu
Banu kanapeden kalktı salondaki çalışma masasının önüne gitti. Bir sürü ıvır zıvır vardı. Arda'ya döndü "Biraz tuhaf hobilerin var anlaşılan" dedi, "genelde öğretmenler daha sıradan şeylerle uğraşırlar". Arda içeriden seslendi "Boş zamanlarımda ders veriyorum, asıl mesleğim bu değil". Banu "Evet bunu sınıfta da söylemiştin". Arda özel bir kursta akşamları Fransızca dersi veriyordu ve Banu onun sınıfındaydı. Genç kadın öğretmeninden özel ders istemişti eksiklerini kapatmak için, Arda da ilk başta bu isteği geri çevirse de sonunda kabul etmişti. Banu bu nedenle Arda'nın evine gelmişti. Üzerinde ince dokunmuş pembe bir kumaş gömlek ve siyah renk, pileli bir mini etek vardı. Altına dizlerine kadar gelen topuklu çizmelerini giymişti. Upuzun kızıl saçlarını birkaç firkete yardımıyla at kuyruğu yapmış, dudaklarına da kıpkırmızı bir ruj sürmüştü. Arda salona girdi "haydi derse başlayalım" dedi. Banu masanın üzerindeki oyuncakları gösterip "Bunlar nedir?" diye sordu. "Hobi olarak illüzyonla uğraşıyorum" diye yanıtladı Arda, "sihirbazlık aletleri işte..." diye kısa kesti. Banu eline aldığı küçük bir kutuyu incelemeye başlamıştı ki Arda yanına yaklaşınca bıraktı, masanın üstünde duran kelepçeleri alıp "Peki ya bunlar?" diye sordu. Arda bileklerini uzatıp "Hileli kelepçeler, kaçış numaraları için" dedi, "Haydi tak bileklerime de göstereyim". Banu kelepçeleri Arda'nın bileklerine taktı. Arda çabuk bir hareketle bileklerinden çıkarttı kelepçeleri. Sonra arkasını döndü, Banu bu sefer arkadan kelepçeledi Arda'yı. Arda yine kolayca çıkarttı kelepçeleri ve masanın üstüne koydu. Banu'nun ilgisini çekmişti bu oyuncaklar. "Denemek ister misin sen de?" diye sordu Banu'ya. Genç kadın "tamam, haydi tak" dedi ve ellerini uzattı. Arda kelepçeleri taktı, Banu'ya nereye bastırması gerektiğini gösterdi ve kadın kolayca çıkarttı kelepçeleri. "Bir de tersten dene istersen, el yordamıyla bulmak daha ilginç olabilir" dedi Arda. Banu hemen arkasını döndü öğretmenine ve ellerini geniş kalçalarının üstünde kavuşturdu. Arda cebinden çelik polis kelepçelerini çıkarttı çabucak, Banu'nun bileklerini sertçe kavradı ve kelepçeleri geçirdi. Crrrrrt. Klik! Banu soğuk çeliği bileklerinde hissetti ama şüphelenmedi, çaresizce kurtulmaya çalıştı. Kadın kelepçeleri açmaya çalışıyordu ancak hiçbir şekilde olmuyordu. Arkasına döndü. Arda elinde sahte kelepçeleri tutmuş hınzırca gülümsüyordu. Banu'nun gözleri şaşkınlık ve hiddetle açıldı "Ne yaptığını sanıyorsun sen!?"diye bağırdı. Arda işaret parmağını kadının dudaklarına dokundu "Şşş... Şimdi uslu bir kız ol" dedi. Banu "Çöz beni yoksa bağırırım!" diye sesini yükseltti. Arda masanın üzerindeki kutulardan birini açtı, içinden kenarlarından siyah deri kayışlar sarkan pembe renkli parlak bir silikon top çıkarttı, "Bunu gerçekten yapabilir misin?". Banu bunun ne olduğunu anlamamıştı, öfkeyle çıkıştı "Çabuk çöz beni yoksa çok fenağğmmm.. ığmm.. mmm.." Arda silikon topu Banu'nun ağzına tıktı, deri kayışları kadının ensesine sıkıca bağladı. Banu elleri kelepçeli, ağzı tıkalı bir halde çırpınmaya başladı. Arda kadının karşısına geçti, nazikçe yanağını okşadı. Banu hiddetle başını salladı, boğuk bir çığlık kopardı. Arda yavaşça elini kadının eteğinden içeriye daldırdı, ince naylon çorabın sardığı kalçalarını okşadı. Banu hemen geriye kaçtı. Arda bu kez de Banu'nun gömleğinin ilk düğmesini açtı ve nazikçe sağ memesini okşadı sutyenin üzerinden. Kadın siyah dantelli bir sutyen giymişti ve gömleğinin altından da rahatça seçilebiliyordu. Arda belinden kemerini çıkarttı sakince, sonra havada bir kırbaçmış gibi şaklattı. Banu dehşetle baktı; elleri arkasında kelepçeliydi ve göğüsleri tamamen savunmasızdı. Arda kemeri var gücüyle kadının göğüslerine vurunca Banu yeniden boğuk bir çığlık kopardı ve salonun içinde kaçışmaya başladı. Arda bu kez de kadının kalçalarını dövmeye başladı kemeriyle. Genç kadın yüksek topuklularla kaçmaya çalışırken dengesini kaybetti ve yere düştü, boğuk boğuk ağlamaya başladı. Arda kadının saçlarını kavradı ve sertçe çekerek esirini ayağa kaldırıp oyuncak masasına doğru savurdu. Banu kendini masanın önünde bulmuştu tekrar. Arda vücudunu kadının kalçalarına dayadı. ayaklarını kadının çizmelerin arasına soktu ve sertçe bir hareketle kadının bacaklarını araladı. Elleriyle Banu'nun sırtına bastırdı, kadın eğilmek zorunda kaldı. Arda kadının eteğinden içeri daldırdı yine ellerini, sertçe okşamaya başladı. Banu siyah renk ince bir külotlu çorap giymişti, altına da siyah dantelli bir külot. Arda büyük bir zevkle sıyırdı kadının çorabını, külodunu indirdi ve eteğini kaldırdı. Banu ürkek bir biçimde adamın içine girmesini beklemeye başladı: elleri kelepçeli, ağzı tıkalı, kalçaları ve kasıkları çırılçıplak ve bacakları da ardına kadar açıktı. Arda önce kadının memelerini avuçladı, sonra sert bir şekilde Banu'nun içine girdi. Yavaşça çıkıp tekrar sert bir şekilde girdi. Arda Banu'yu iyice masaya yaslamış büyük bir arzuyla genç kadının içine girip çıkmaya başlamıştı. Banu Arda girip çıktıkça sarsılıyor, boğuk boğuk inliyordu. İniltileri iyice yükselmişti ki Arda zevkten haykırarak boşaldı.
...............................................
Banu sersemlemiş bir şekilde uyandı. En son Arda'nın burnuna bir bez yasladığını hatırlıyordu, sonra da kendinden geçmişti zaten. Etrafına bakındı, Arda'nın yatak odası olmalıydı burası. Mor renkli saten nevresimin üzerinde gayet davetkar bir hâlde duruyordu kendisi: Kolları arkasında, siyah renk deri bir kılıfın içerisinde sımsıkı bağlanmıştı. Bu kılıf tek parçalık uzunca bir eldivene benziyordu ve bir fermuarla Banu'nun dirseklerine kadar kollarını sıkıca sarmaktaydı. Bu deri kılıfın önünden çıkan iki deri kayış genç kadının omuzlarından dolaşıp sırtında üçüncü bir kayışa bir demir halkayla bağlanıyor ve bu kayış da aşağıdan kılıfa bağlanarak bu tek parçalık deri eldiveni yerinde sabit tutuyordu. Banu, Arda onu çözmedikçe bu bağdan kurtulamazdı. Ağzında hâlâ aynı silikon top duruyordu. Üzerinde meme uçlarını ancak örten pembe satenden bir korse ve altında da pembe dantelli bir jartiyer takımı vardı. Ten rengi incecik ipek çoraplar jartiyerine özenle kopçalanmıştı. Ayaklarında da pembe renkli yüksek topuklu rugan ayakkabılar vardı.
Arda elinde bir çift pembe ipek kurdelayla içeri girdi, kapıyı kapatıp kitledi. Banu deli gibi çırpınmaya başladı. Arda komodinin üzerinden bir tarak aldı, yatağa, genç kadının yanına oturdu. Banu boğuk çığlıklar atıyordu, ancak ağzındaki silikon top yüzünden yalnızca anlaşılmaz "mmmff ığğmmmff" diye sesler çıkıyordu. Değil diğer dairelerdeki insanlar, evin başka bir yerindeki biri bile onun sesini duyamazdı. Arda esirini koltuk altlarından tuttu ve kucağına oturttu. Kadının saçlarını açtı, firketeleri yatağa koydu. Sonra yavaşça ve özenle esirinin saçlarını taramaya başladı. Upuzun kızıl saçları vardı genç kadının. Arda birkaç dakika boyunca Banu'nun saçlarını taradıktan sonra, genç kadının saçlarını ortadan ikiye ayırdı, yavaşça ördü ve örgülerin ucuna pembe kurdelaları bağladı. Banu, Arda onun saçlarını örerken ürkekçe bekledi. Arda genç kadını örgülerini omuzlarından göğüslerine doğru döktü, sonra eliyle Banu'nun çıplak kasıklarını okşadı nazikçe ve orta parmağını kadının vajinasından içeri daldırdı. Bir süre bu şekilde parmakladı esirini. Banu iyice ıslanmıştı artık.
Genç adam esirini sırtüstü yatağa yatırdı, bacaklarını ardına kadar açıp, ayak bileklerinden deri kayışlarla yatağın köşelerine bağladı. Genç kadının kasıkları ardına kadar sahibinin arzularına açılmıştı, Banu bacaklarını kapayamazdı, ayak bileklerindeki kayışları çözemezdi, kollarını saran deri eldivenden kurtulamazdı ve boğuk çığlıklarını hiç kimse duyamazdı. Arda'nın ahşap bir dolaptan uzun ve ince bir deri kırbaç çıkarttığını görünce deli gibi çırpınmaya başladı genç kadın. Arda esirinin üzerine eğilip, kulağına "Arzularını serbest bırak küçüğüm" dedi. ve yatağın başına geçip elindeki kırbacı var gücüyle savurdu. ŞAK! Banu avazı çıktığı kadar bağırmak istedi, ancak silikon top ağzını tıkamıştı. Kırbaç kadının göğüslerinde şakladıkça Banu daha da çok çırpınıyordu. Öyle ki ilk 5-6 kırbaç darbesinden sonra daracık korse çözüldü, kadının memeleri pembe satenin dışına fırladı. Meme uçları neredeyse açtı açacak bir çiçeğin tomurcukları gibi olmuştu: iri, sert ve kıpkırmızı. Hayat doluydular. Arda kölesinin bu terbiyesizliğine çok kızmıştı, Banu'yu kırbaçlamayı kesti, çarşafın üzerine bıraktığı firketeleri aldı, kadının memelerinden sıyrılmış pembe satenin üzerine bıraktı yavaşça. Banu çok ürkmüştü, adamın ne yapacağını bilemiyordu, ama çok korkuyordu. Arda önce dolaptan beyaz bir eşarp aldı, kadının yanına oturdu, eşarpla Banu'nun gözlerini bağladı sakince, Banu tekrar deli gibi çırpınmaya başladı. Sımsıkı bağlıydı ve hiçbir şey göremiyordu. Genç adam kölesini bu terbiyesizliğinden ötürü cezalandırmaya kararlıydı, firketeleri aldı, kırbaçlanmaktan gül goncası gibi kıpkırmızı, dimdik olmuş meme uçlarına taktı. Banu eğer ayak bileklerinden ve kollarından deri kayışlarla bağlı olmasaydı kuşkusuz yerinden sıçrardı. Hayatında böyle bir acı hissetmemişti. Arda kadının meme uçlarına taktığı firketeleri biraz daha sıktı, Banu acıdan bayılacak gibi oldu. Arda kırbacını aldı, dolaptan kırmızı renkli bir vibratör çıkarttı. Banu hâlâ saten nevresimin üzerinde kıvranıyordu. Arda kırbacını tekrar savurdu esirinin üzerine. Sert ve seri bir şekilde kırbaçladı genç kadını. Banu bacaklarını, kasıklarını ve göğüslerini döven kırbaçtan kaçıramadı, kırbaçlandıkça ağlamaya başladı. Arda aşırı tahrik olmuştu, kontrolü kaybetmekte olduğunu anlayınca kadının üzerine atladı, vibratörü kölesinin içine daldırdı. Banu içinde sert plastiğin titreşimlerini hissedince iyice uyarıldı, boğuk çığlıkları iniltilere dönüşmeye başladı. Arda vibratörü daha da içeri soktu ve birden Banu'nun meme uçlarını kıstıran firketeleri çıkarttı. Genç kadın uyuşmuş memeciklerine tekrar kan hücum edince birden acıyla boğuk bir çığlık kopardı, titredi ve sarsılarak boşalmaya başladı. Ter içinde kalmıştı. Arda da kendinden geçmiş, esirinin üzerine boşalmıştı. Banu kesik kesik nefes alıyor, ağzını tıkayan topun izin verdiği ölçüde inliyordu. Arda esirinin kulağına eğilip "Aferin küçük kız, hep böyle uslu bir köle ol" diye fısıldadı. Hâlâ titremekte olan vibratörün hızını son ayara getirdi ve yataktan kalkıp odadan çıktı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Janset - Savaş
Arda bitkindi. Genç kadın onu heyecanlandırmış ve boşaltmıştı. Neredeyse tükenmiş hissediyordu. Zorlukla yataktan kalktı. Janset ise kesik...
-
Giriş katındaki dairenin salonunu örten perdeler kapalıydı ve içeriye neredeyse hiç ışık girmiyordu. Hava da kararmaya yakındı. Sokaktan ...
-
Nurten 40 yaşlarında iki çocuk annesi esmer bir kadındı. Kendiyle barışık, kavgasız, gürültüsüz bir aile hayatı olan biriydi. Orta boylu...
-
Sevgili günlük, Ertesi sabah gayet ıslak bir biçimde uyandım; sağ eli bacaklarımın arasındaydı ve parmakları kadınlığımı uyarmış...